 Gençlik yıllarımdan kalan son parti  kasetlerim de çocuğumun elinde oyuncak olup geri dönüşüm kutusuna  atıldı.  O günlerden kalan kocaman bir koli ve içinde Tayfun’dan tutun  da Kenan, Yıldız’ın Delikanlım albümüne varıncaya kadar ne albümler  vardı. Sezen 88,Çelik, Ercan Saatçi, Ozan Orhan ki ben hala çok severim  kendisini (yolunu bir türlü bulamasa da) birçok albüm. Albüm kapakları  içinde sanatçıların teşekkür yazıları, şarkı sözlerinin yazılı olduğu  mini kitapçık yeni kokusunu hala  saklıyordu. Ne titiz dinlemişim ben albümlerini. Tarkan’ında  “Kıl Oldum  Abi” ile harbiden kıl görüntüsüyle saklamışız.
Gençlik yıllarımdan kalan son parti  kasetlerim de çocuğumun elinde oyuncak olup geri dönüşüm kutusuna  atıldı.  O günlerden kalan kocaman bir koli ve içinde Tayfun’dan tutun  da Kenan, Yıldız’ın Delikanlım albümüne varıncaya kadar ne albümler  vardı. Sezen 88,Çelik, Ercan Saatçi, Ozan Orhan ki ben hala çok severim  kendisini (yolunu bir türlü bulamasa da) birçok albüm. Albüm kapakları  içinde sanatçıların teşekkür yazıları, şarkı sözlerinin yazılı olduğu  mini kitapçık yeni kokusunu hala  saklıyordu. Ne titiz dinlemişim ben albümlerini. Tarkan’ında  “Kıl Oldum  Abi” ile harbiden kıl görüntüsüyle saklamışız.Konser kültürü çok yaygındı o vakitler;  sanırım Tarkan’ı canlı olarak dinleme şartı Panço’nun kampanyasıyla  başlamıştı. Hangi yaş aralığındayım emin değilim de tüm Türkiye’de on  paket Panço’yu götürüp konser için bilet alıyorduk. Bu sayılar da  değişik olabilir ama böyle bir kampanyayı net hatırlıyorum. Eh tiksinene  kadar yedik cipsleri tuzlu ve baharatlı o zaman yok yoğurt sosları yok  çeşnisi vs argede daha. Eh akıl işte ne yiyorsun dök gitsin; cık. Aldık  biletlerimizi hazırlandık konsere de kim götürecek bakalım seninkiler  izin verecek mi hazırlığı hiç yok. Tabi hayır cevabı öldürmüştü bizi. : )    Şimdi ancak kendisi gelirse dinlerim o kadar ilgisizim müziğine: D
Bir şekilde tükettikten sonra acaba  saklasa mıydım düşüncesine düştüm kasetleri. Mp3 yapılmış olmalarına  güvenip nasıl böyle bir hayata düştüm bilemiyorum. Çünkü antika merakı  aileden geliyor ve ben eski plakları bile topluyorum.  Kasetleri de aynı  şekilde saklamadığıma çok pişmanın.
Leylek geldi işi çok, fazla sorma cevap  yok, yavruları ne çok, hepsinin de karnı tok sözleriyle röflenin  patladığı şimdilerde alt için çalışsalar da üst bedene en az dört numara  büyük kazaklarla dans ederdik.  Oya Bora vardı ki “Sevme Zamanı” ne çok  dinledim. Seden Gürel bum bum, Grup Vitamin, Harun Kolçak, Aylin  Livaneli, Metin Aralot, Erdal, Cartel vardı… Yazdıkça daha çok  içleniyorum attığım kasetlerime hızlı tüketim örneği aslında isimleri  yazılan kişiler. Tabi birde bunun diğer tarafı var yabancı isimler onu  da ayrıca paylaşmak için şimdilik erteliyorum.
Gazeteler iki hafta düzenli almanız  karşılığında size sanatçı resimlerini verirdi. Neredeyse bir insan  boyunda ki bu afişleri duvarına asmayan yoktur sanırım. Şimdi  gülümseyerek düşünüyorum da ne anlamı varmış ki. Özel günlerde  bayramlardı yeni yıldı kart gönderirdim ben çünkü gelmesi çok mutlu  ederdi beni ve yukarıda adı geçen sanatçıların kartları kapış kapış  satılırdı. Manalı resimler, kumsal da ayak izleri kartlar sarkıcılarla  beraber tercih edilirdi. Sanatçı ve şarkıcı tartışması o dönemlerde  patlamış kızsalar bile sanatçı ile sanatçı kavramlarının farklı olduğu  tarafımdan onay almıştır.
Zeynep vardı şimdilerde ne olduğunu  bilmediğim ve yine tükettiğimiz kişilerden. Ah canım vah canım Ahmet ve  konu uzamasına rağmen dökülen birçok isim.  Senin annen benim  tartışmasında Atilla Taş’ta vardı unutmamak lazım : )  Tüketmek değil de  zamanla değiştiğimize örnek sanırım birçoğunun müziği eski gibi değil  kayıp şehirler gibi saklılar belki de. Varlar ama aynı tatları yok  sanırım.
Kısaca “bir zamanlar” konuşmasına  başladığımızı fark ettim. Yuvarlar teker döner mi diyorlardı Cd’ye Türk  Dil Kurumu tam hatırlamıyorum şimdi (bir yerde okumuştum eklemeden  geçemeyeceğim başka bir anlamı da dikiz aynası aksesuarıdır.)  ama  ileride sanırım çocuklarımız  bizim eski kasetleri gördüğünde hönk şaşkınlığında hadi canım olacaklar.  Cd’yi geçtim hafızalarına kaydedilen minicik mp3 çalar bile  ceplerimizin içlerinde kaybedilir boya geldi. Zaman değişir, şarkılar  değişir, isimler değişir ama müzik hep dinlenilir… Uzun yazının kısa  özeti :  )))))
 
 

0 yorum:
Yorum Gönder